Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen “3. Buluşmaları” toplantısına katıldı.
Medya temsilcileriyle bir araya gelerek, istişarelerde bulunan Ersoy, açılışta bir konuşma da gerçekleştirdi.
Bakan Ersoy yaptığı konuşmada, sektör temsilcileriyle bir araya gelmeye her zaman önem verdiğini belirterek, “Paydaşlarımızın düşünceleri bizim aldığımız kararların en temel referansını oluşturmakta. Kültür, sanat ve medya gibi özel alanlar netice itibarıyla aktörlerin üretimleriyle var olabilmekte. Bu açıdan sektör içindeki kişiler olarak, sizlerin yapacağı değerlendirmeleri çok önemsediğimi belirtmek istiyorum.” dedi.
“Toplumsal değerlerimizi hiçe sayanlara göz yumamayız”
Bakan Ersoy, dünyanın büyük güçleri arasındaki rekabetin medya ve kültür araçları üzerinden olduğuna işaret ederek, şunları aktardı:
Ekonomik rekabette, politik alanlarda, turizmde, uluslararası ilişkilerde büyük güçlerin medya ve kültür araçlarını en etkin şekilde kullandığını gözlemlemekteyiz. Bugün, gelinen noktada artık şunu çok açık bir şekilde söyleyebiliriz; dünyanın en etkin ülkeleri ve hatta şirketleri medya gücünü kendi çıkarlarına uygun bir şekilde diledikleri gibi yönetme ve yönlendirme yarışı içerisine girmiş durumda. Bu manipülasyonlardan en olumsuz şekilde etkilenenler ise maalesef medyadan edindiği bilgilerin güvenilir olduğunu düşünen toplumlar olmuştur. Bu durum dünyanın en saygın üniversitelerinde ciddi tartışmalara ve bilimsel araştırmalara konu olmaktadır.
“Medyatik manipülasyonlara karşı bağışıklık sistemimizi güçlendirmeliyiz”
Ayrıca geleneksel medyada geliştirilen söylemlerin yeni medya araçlarıyla hızlı bir şekilde yaygınlaştırılması da sorunu çok daha derinleştiren bir etki yapabilmektedir. Takdir edersiniz ki, böyle bir tablo karşısında, uluslararası manipülasyonlara, siyasi ve ekonomik yönlendirmelere, toplumların diledikleri gibi koşullandırılmasına, bireylerin özgürlük alanlarının ihlal edilmesine karşı bizler seyirci kalamayız. Bu bombardıman karşısında, ülkemizi, insanımızı ve medyamızı korumak ve güçlendirmek öncelikli görevimiz olmalı. Medyatik manipülasyonlara karşı toplumsal ve bireysel bağışıklık sistemimizi güçlendirmek adına önlemler almak mecburiyetindeyiz.
“Türkiye Yüzyılı derken sadece siyasi ve ekonomik hedeflerden bahsetmiyoruz”
Cumhuriyet’in 2. yüzyılının “Türkiye Yüzyılı” olması için hedefler belirlediklerini ve devlet olarak vatandaşları uluslararası komploların kaderine terk etmeyeceklerini vurgulayan Ersoy şunları söyledi:
Eğer biz bu ikinci yüzyılın Türkiye Yüzyılı olmasını gerçekten istiyorsak işte tam bu noktada ülkesini, insanını seven herkesin üzerine düşen bir görev olduğunu unutmamalıyız. Biz Türkiye Yüzyılı derken sadece siyasi ve ekonomik hedeflerden bahsetmiyoruz. Türkiye Yüzyılı hedeflerinde siyasi, ekonomik, teknolojik ve savunma sanayi anlamında atılan adımlar elbette çok ama çok önemlidir. Ancak bunların yanında artık küresel bir güç haline gelen farklı alanlarda da yapılması gerekenler söz konusudur.
Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye Yüzyılı hedefleri içerisinde Türk medyasının, kültür ve sanat dünyasının da kapasitesini arttırarak küresel bir güce kavuşması için adımlar atacaklarına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
Öncelikli olarak her türlü uluslararası manipülasyonlara karşı ülkemizi ve medyamızı korumalıyız. Toplumsal yapımıza zarar verecek etkilere karşı dikkatli olmak durumundayız. Biz Türk medyasının dünyanın en güvenilir medyalarından biri olmasını istiyoruz. Etkin, güçlü, objektif Türk medyasının kendi çocuklarımızı, aile yapımızı, toplumsal değerlerimizi koruması gerektiğine inanıyoruz. Uluslararası güçlerin oyuncağı haline gelen terör grupları medyamızı yönlendirmesin istiyoruz. Bu farkındalığın yanında bir diğer hedefimizse Türk medya ve kültür endüstrisinin küresel değerini arttırmaktır.
“Yabancı ülkelerde insanların Türkçe öğrenmesinin birinci nedeni Türk dizileri”
ABD’den sonra en çok dizi ihraç eden ülkenin Türkiye olduğunun altını çizen Ersoy şöyle devam etti:
Dünyanın 173 ülkesinde Türk dizileri izleniyor. Bu konuda Bakanlık olarak da çok ciddi çalışmalar gerçekleştirdik. Ülkemizin tanıtımına büyük bir önem verdik. Kurduğumuz ajans sayesinde 200’den fazla ülkede Türkiye’nin ve Türk kültürünün tanıtımını gerçekleştirdik. Bu sayede Türk dizilerine olan ilgi neticesinde bugün dünyanın dört bir yanında dilimize ve kültürümüze ilişkin yoğun bir ilgi görülmekte. Kısa bir süre önce yine RTÜK ve Yunus Emre Enstitümüz tarafından uluslararası alanda yapılan bir araştırma, yabancı ülkelerde insanların Türkçe öğrenmesinin birinci nedeninin Türk dizileri olduğunu ortaya koydu.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)